Bugün Erzincan Orduevi ‘nin önünde güvenlik kameralarının çektiği bir video izledim keşke izlemeseydim, keşke hiç duymasaydım dedim. Kendi insanlığımdan utandım, yer yarılsa da içine girseydim dedim.
O yavru kedi ‘nin kafasına vururken hiç mi kalbin sızlamadı, hiç mi elin titremedi be şerefsiz, adi mahlukat. Sen nasıl bir yaratıksın hayvana vura vura felç ettin, üstüne kaldırıp yere attın ve yerde can çekişen, konuşamayan, sesi çıkmayan o güzel yavruya ayağında vurmaya devam ettin. Kalktın birde yola attın. Bu olaylar olurken de çevrende izleyenler var onlarında mı kalbi kurumuş? Onlarda mı görmezden gelmiş? Biri çıkıp ta senin o ağzın ile gözünün yerini değiştirmemiş, biri çıkıpta o tekme attığın ayağını götüne sokmamış, biri çıkıpta o vurduğun eli kırmamış. Benim gözümde o işkence olurken çevre de izleyenlerde, işkence yapan kadar suçludur.
Şimdi bakıyorum Erzincan halkı orduevi ‘nin önünde toplanmış, toplansanız ne olacak o yavru kedi işkence ile öldüğü gerçeğini mi değiştirecek? O mahlukat tutuklanmış. Tutuklansa ne olacak biraz para cezası yer ve adli kontrol şartı ile salınır. Belki linç edilmesin diye 1-2 ay cezaevinde tutuklu kalır bu kadar. Türkiye ‘de ne yazık ki hayvanların hakları için bir yasal düzenleme yok. Ben bu tür olayların çözümünü söylüyorum. Bir hayvana yapılan işkencenin aynısı yapan kişiye yapılacak. Örneğin hayvanların kulağını mı kesti, devlet hemen kesenin kulağını kesecek. Bak bakalım bir daha hayvana işkence yapılıyor mu?
Şu saat oldu hala içim yanıyor. Gözümü ne zaman kapatsam o kedinin yerde can çekişmesi geliyor. ALLAH bizleri affetsin. Bunun gibi şerefsizlere gerekli cezayı veremediğimiz için.
Ekleme 1 : Valilik bir yazı yayınladı.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?
kınamak çok küçük bir tepki olacak, cezaların caydırıcı olması gerek.