Merhaba kitap çılgınları, dün Stefan Zweig – Satranç kitabını incelemiştim, bugünde aynı yazarımızın Olağanüstü Bir Gece eserini inceleyeceğim sizler için. Bugünlerde Modern Klasikler Dizisi ‘nden devam ediyorum arkadaşlar. Gerçi bu kitaptan tan sonra fantastik bir kitap Cadı Avcısı bizleri bekliyor olacak.
Stefan Zweig – Olağanüstü Bir Gece Konusu
Kitabımız ailesi ölmüş ve büyük bir miras kalan subayımızın 7 Haziran 1913 yılında, 6 saat içinde yaşadığı duygusal olayları ele alıyor.
Stefan Zweig – Olağanüstü Bir Gece Yorumum
Kitabımız toplam 69 sayfadır. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılmıştır. Almanca aslından çeviren kişi İlknur İGAN ‘dır. Kitabımız Hikaye kategorisinde bulunmaktadır. Ayrıca kitabın içinde kendi ayıracı var arkadaşlar.
Kitabımız aynı Satranç ‘ta olduğu gibi kendimizi direk konunun içinde buluyoruz ve bir heyecanla başlayıp tek solukta bitiyor. Sayfa sayısı az olduğu için size çerez gibi gelecektir ama etkisi bir kaç gün sürecektir diye düşünüyorum.
Kitap baştan sona kahramanımızın iç dünyası ile geçiyor birde atlıkarınca. Kitabın girişinde yazarımız hikaye az olduğu için zaman dilimi konusunu nasıl anlatacağı konusunda endişeleri olduğunu yazmış ama bu sorunu atlıkarınca sayesinde çözmüş gibi. Zaman kavramını atlıkarıncanın dönüşüne bağlamış ve bence çok güzel olmuş. Çünkü ikide bir zaman vermek zorunda kalmamış üstüne bir duygusallık kalmış.
Subayımızın monoton ve zengin hayatından nasıl evrim geçirip, halk arasına karıştığını kelimelerin akıcılığı ile öğreneceksiniz. Zweig gerçekten tam bir kelime ustası, bir cümleye başladığınız zaman sayfanın sonuna geldiğinizi anlamayacaksınız bile o derece! Kitap baştan sona okuması kolay bir şekilde yazılmış ama aynı zamanda anlam yüklü. Hele ki o betimlemeler ve karakterlerin psikolojik incelemeleri beni benden aldı diyebilirim.
Bir çok kişi için kitapta anlatılan hikaye şaşırtıcı gelmeyecektir ama kitapta hiç bitmesin isteyeceksiniz… İşte insanda böyle bir etki bırakıyor Stefan Zweig.
Stefan Zweig – Olağanüstü Bir Gece Kitabından Alıntılar – Sözler
- Bir set yıkılmıştı ve damarlarımdan bir şeyler bu dünyanın içine akıyor, sonra ritmik olarak tekrar geri dönüyordu.
- Kalabalığın ortasında iyice küçülmeli, adsızlaşmalıydım, dünyanın kirinin içinde bir tek hücreliden ibaret kalmalıydım, on binlerle birlikte çamurların içinde zevkten titreyerek kıvılcımlanan bir yaratık olmalıydım. Kendimi kendi gerginliğimden bir ok gibi fırlatmalıydım bilinmeyenin içine doğru.
- Denizde susuzluktan ölen biri gibiydim.
- Sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum.
- Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
SONUÇ: Her yaşta kişilerin okuyabileceği kaliteli bir hikaye. Sonuda güzel bitiyor. 10/8 veriyorum.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?
Bu kitabı okunacaklar listesine aldım, teşekkür ederim.
Ben güzel yorumunuz için teşekkür ederim.