Yaylı Bacak Jack – Mark Hodder Yorum ve İncelemesi

Evet bugün sizlere Mark Hodder ‘ın yazdığı Yaylı Bacak Jack kitabı hakkında olumlu olumsuz eleştirilerimi sizlerle paylaşacağım. Kitabımızı 04.03.2019 tarihinde okumaya başladım ve 12.03.2019 tarihinde bitirdim.

Yaylı Bacak Jack Konusu – Özeti

1800 yıllarda bir cinayet ile başlayan esrarengiz olayları çözmek için Kraliyet Coğrafya Araştırmaları Derneği üyesi Sir Burton, olayları araştırdıkça efsanevi olan Yaylı Bacak Jack ile ilgili gerçekleri öğrenecektir. Jack araştırması derinleçtikçe başı Kurtadamlarla, konuşan gorillerle, zamanla yolculukla ilgili zorlandığı zaman yardımına Algernon Swinburne arkadaşı koşacaktır. Bu hikaye sarmalı etrafında gerçekler aydınlanacak.

Yaylı Bacak Jack Yorum ve Eleştirilerim

Kitabımız toplam 477 sayfadır. Altıkırkbeş Yayınevi tarafından basılmıştır. Kitabımız Bilim Kurgu ve Fantazya birleşimi *Steampunk kategorisindedir. Kitabın orijinal adı Strange Affair of Spring Heeled Jack. Kitabın türkçe çevirisini Gonca GÜLBEY yapmıştır. Kitabı BKM Kitap ‘tan 26.25 TL ‘ye karton kapaklı şekilde aldım.

Mark Hodder ‘ın ilk okuduğum kitabı arkadaşlar, gerçi türkçeye çevrilmiş başka kitabı bulunmuyor. Sadece Yaylı Bacak Jack serisinin 2. Kitabı Burton – Swinburne’ün Olağanüstü Maceraları: Kurmalı Adam türkçeye çevrilmiş durumda. Araştırmalarıma göre seri 5 kitaptan oluşmakta ama şuan Türkiye de sadece ilk ikisi çevrilmiş durumda. Sanırım satış rakamlarından dolayı Türkçeye çevrilmesi geç oluyor. Biliyorsunuz ülkemizde popilist bir kitap okuma alışkanlığımız var. Çok satanlarda hangi kitaplar varsa içerik önemli olmadan alınır sonra kitapla bir bardak kahve yanyana fotoğraf çekilip instagram, twitter ve diğer sosyal ağlarda paylaşılır. Kitap görevini tamamlayında okunmadan arka taraflara atılır ve orada tozlanır. Birde bunun üstüne bilim kurgu, fantastik türü romanlar aşk, acı, dram, romantik türü romanlara göre daha az ilgi görünce daha az satışlar oluyor. Bu durumda da yayınevleri arz talebe uyarak içeriği pekte önemli olmayan kitaplara değer veriyor.

Neyse kitabımıza dönecek olursam giriş kısmında karakterlerimizin kişiliklerini ve çevresi ile olan ilişkileri detaylı şekilde anlatıldığı için ilk 70-80 sayfa size sıkıcı gelebilir ama pes etmeyin arkasında sizi çok güzel bir Steampunk polisiyesi bekliyor.

Steampunk demişken, belki aramızda Steampunk nedir? Diyenler olabilir. Kısaca bahsetmek gerekirse Bilim Kurgu ve Fantastik öğelerin birleştiği Bilim Kurgunun bir alt türüdür. Mark Hodder ise Yaylı Bacak Jack serisi ile bu türün en iyi örneklerini vermiştir. Kitabımızda 1800 yıllar anlatılmakta ama postacı konuşan köpek ve kuşlar, otomatik çöp toplayan mekanik yengeçler, buharlı atlar, buharlı uçan pervaneli araçlar ile kafanızdaki soru işaretleri kalkacaktır. Steampunk türünü kafanızda daha iyi canlandırabilmek için Netflix dizisi olan Love, Death & Robots animasyonunun 8. Bölümünü izlemenizi öneriyorum.

Kitap ilerledikçe çok farklı bir konusu olduğunu göreceksiniz, spoiler vermeden Darwin ‘den gireceksiniz Oscar Wild ‘en çıkacaksınız. Aklınızdaki tabuları yıkacak bir şekilde hikaye ilerliyor diyebilirim. Bu hikayelerin içine birde zamanda yolculuk eklenince gerisini siz düşünün. Aslında kitabı alma sebebim zamanda yolculuk olmasıydı. Bu konuda biraz diğer zamanla ilgili romanlara göre geri kalmış diyebilirim ( Mesela Sonsuzluğun Sonu ile kıyaslandığında ) . Kitabımız daha çok polisiyeye kaçmış. Bu benim için biraz hayal kırıklığı oldu ama aksiyon ve değişik hikaye bu eksikliği kapatmış arkadaşlar. Olaylar okuma isteğinizi devamlı ateşleyecek bir şekilde ilerliyor. Böyle oluncada kitabın sonunun nasıl geldiğinin farkına varmayacaksınız. Birde romanda ki kişilerin hepsi gerçek kişilerdir arkadaşlar sadece Mark Hodder dokunuşu olmuş.

Dikkat ettiğim diğer bir nokta Sir Burton ve şair arkadaşı Swinburne bana Sherlock Holmes ve Watson ikilisine benzettim. İkiliden birisi çılğın diğeri daha soğukkanlı ve birbirlerine ölümüne yardım edip olayları çözüyorlar.

Bir de bir yabancı yazarın özellikle bir İngilizin arapları övüp, İngiltereyi gömeceği hiç aklıma gelmezdi. İşte o cümleler ” Araplar onurlu insanlar. Londra, Şam ‘dan yüz kez daha tehlikeli bir yer. Size söz verebilirim. İngiliz İmparatorluğunun özelliği bu zaten; diğer kültürleri barbar ve medeniyet dışı olarak tanımlamak; böylece o ülkeleri işgal edip, kaynaklarına el koymayı haklı çıkarmış olur. Ahlaki açıdan sorgulanmamak için yalan üstüne yalan söylüyoruz. ” diyerek gönlümü feth etti Mark Hodder. Acaba bu satırlardan sonra ne tür bir eleştiriye madur kalmıştır açıkça çok merak ettim.

Yaylı Bacak Jack – Mark Hodder Kitabından Alıntılar ve Sözler

• Hayat kaypaktır; adil olan her zaman kazanmaz.
• Modern gazeteciliğin lehine söylenebilecek çok şey var. Ne de olsa bize eğitimsiz insanların görüşlerini aktararak, toplumdaki cehaletten haberdar olmamızı sağlıyor.
• Kendini keşfet, bunu yapmadığın müddetçe, bir köleden daha fazlası olmayacaksın, çünkü kendi iştahını yok sayan, başkasının iştahının kurbanı olur.
• İn lem yahun ma tureed, faarid ma yakün. ” İstediğin şey olmuyorsa, olabileni istemeyi öğren. ”
• Paranın hayattaki en önemli şey olduğunu sanıyordum. Şimdi yaşlandım ve öyle olduğunu biliyorum!
• İnsanlar bügünlerde her şeyden kurtulabilir, ölüm hariç, her şey tükenir gider, itibar hariç.

SONUÇ: Bilim kurgu ve fantazya hayranı iseniz okumanız gereken bir kitap arkadaşlar. Kitapta erotik içerik bulunmadığından her yaştan insan okuyabilir. Kitaba puan olarak 10/7 veriyorum.