Bugün Jose Saramago, Körlük kitabını inceleyeceğim arkadaşlar. Bu incelemede Körlük kitabının konusunu, kitap hakkında bir çok bilgi vereceğim. Ayrıca kitap hakkınla olumlu-olumsuz eleştirilerimi nedenleriyle birlikte açıklayacağım.
Başlıklar
Jose Saramago Körlük Konusu
Evden işe dönen adam kırmızı ışıklarda birden kör olur. Bu körlük birdiğimiz karanlık değil beyaz bir körlüktür. Bu körlüğün tedavisi için yöntem ararken çevresindeki herkesin kör olduğunun farkına varmaz. Beyaz körlük bulaşıcıdır ve hızla yayılmaktadır. Bu körlük karşısında toplumun vereceği tepkiyi konu alıyor kitabımız.
Jose Saramago Körlük Yorum ve Eleştirilerim
Kitabımız toplam 336 sayfadır. Kitabın yazarı Jose Saramago ‘dur. Kırmızı Kedi Yayınları tarafından basılmıştır. Kitabımız Alegori, Kıyamet Sonrası Bilim Kurgusu ( post apokaliptik ), Psikolojik Kurgu ve Distopya kategorisindedir. Kitabın orijinal adı Ensaio sobre a Cegueira. Kitabı ciltli şekilde aldım.
İlk defa bir Jose Saramago kitabı okudum ve çok güzel bir deneyim edindim edindim arkadaşlar. Kitap hakkında araştırma yapanlar bir çok kişiden ”okuması zor, yazarın anlatım tarzı değişik’ diye sözler ve yazılar görüp, okuyabilirsiniz ama bu sizde önyargı oluşturmasın. Çünkü kitabın akıcılığı sizi alıp götürecek. Peki bu sözler neyden kaynaklanıyor diyorsanız. Yazarımız noktalama olarak sadece nokta ve virgül kullanmış. Konuşma çizgisi kullanmayıp karakterleri virgüller arasında kullandığından bazı okurlara zor geliyor olabilir. Ama bu değişiklik benim çok hoşuma gitti. Farklı bir zihin aktivesi oldu diyebilirim. Zaten stiline çabuk alışıyorsunuz.
Serinin ikinci kitabı GÖRMEK hakkındaki yazımız için tıklayınız
Kitap değişik bir sitilde yazılsada çok akıcı bir şekilde ilerliyor. Bu akıcılığın iki sebebi var bence. 1. si karakterin isimlerinin olmaması. Karakterleri durumlarına veya görünüşlerine göre isimlendirmiş. İlk kör, doktor, doktorun karısı vb. buda isim karışıklığını önlemiş. 2. si kitabın konusunun gerçeğe çok yakın olması. Nükleer savaş, radyasyon serpintisi vb. Bilindik ama gerçekleşmesi olası olmayan konular gibi değilde daha olası bir felaket üzerine olması akıcılığı arttırmış. Düşünsenize covid19 insanları kör ediyor!
Kitabın konusu sizi o kadar içine çekecek ki acaba diyeceksiniz şuan kör olsam ne yapardım diyerek gözünüzü kapatıp kolidorda yürümeye çalışacaksınız. Ama bu gözünüzü kapattığınızdaki gibi karanlık bir körlük değil tam tersine göz alıcı bir beyazlık içinde kör olacaksınız. Bu körlüğün sebebini bile anlayamacaksınız. Sebebi bilinmeyen ama çok hızlı şekilde tüm topluma bulaşan bu körlük sadece gözünüzü değil hoşgörüyü, adaleti, eşitliği, özgürlüğü, eğitimi, saygıyı, yaşama hakkını, yardımlaşmayı nasıl körleştirdiğini öğreneceksiniz.
İnsanlık körelirken, insanların hayvanlaşıp temel 3 içgüdüyle (yemek yemek, dışkılamak ve üremek) yaşadığını göreceksiniz. Bu yaşama içgüdüsü öyle bir şeyki etrafınızda boka basmadan yürüyemeyeceğiniz bir yerde bile tek derdinizin karnınızın doyması olacak. Haftalarca yıkanmamış olsanız bile cinsellik ihtiyacınızın giderilmesi için tanımadınığınız bir kadın sizi kabul edecek. Rahatlamak için istediğiniz yere dışkılamak olacak. İşte körlük insanların içindeki hayvanı böyle dışarı çıkarmıştır. İşte tüm bu olayları acaba diyerek okuyorsunuz. Acaba kör olsam bende bunları yapar mıyım? Düşünün bakalım acaba yapar mısınız?
Her distopya eser gibi yazarımızda sistemi, hükümetleri körlük üzerinden eleştirmiştir. Her satırda bunu hissediyorsunuz. Konumuz bilinmeyen bir ülkede geçiyor ama size çok tanıdık geliyor. ”Sonradan kör olduğumuzu düşünmüyorum. Biz zaten kördük .Gören körler mi, gördüğü halde görmeyen körler mi ” yani bizim gözlerimiz görürken adaletsizliğe, ahlaksızlığa, rüşvete gözlerimizi kapatıyorduk demek istiyor.
Jose Saramago Körlük Kitabından Alıntılar ve Sözler
- Asıl körlük, umudun tükendiği bu dünyada yaşamaktı.
- Duyguları ifade edecek kelimeleri kullanmamak, yaşamda yavaş yavaş kör olmak değil midir zaten.
- İnsan gibi yaşamıyorsak, en azından tam anlamıyla hayvan gibi yaşamamak için elimizden geleni yapalım.
- Sahte ahlak bekçileri, sözde erdemliler…
- Her şeye egemen olan zamandır, zaman, kumar masasında karşımızda oturan öteki kumarbazdır ve bütün kartlar onun elindedir, bizler ancak yaşam karşılığında o masadan bir şeyler kazanırız, kendi yaşamımız karşılığında.
- Bakabiliyorsan; Gör
Görebiliyorsan; Gözle - Hepimizin zayıf anları olur ve ağlama yeteneğimizin olması bizim için şanstır, gözyaşları bizi çoğu kez huzura kavuşturur, ağlayamadığımız bazı durumlarda ölecek gibi oluruz.
SONUÇ: Kitabı kesinlikle okumanızı öneriyorum. Puan olarak 10/9 veriyorum.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?
Noktalama işaretlerinin olmaması çizgi dışı olması nedeniyle garip gelsede ben de zorlanmadım.İkinci sayfada adapte olmuştum:)
Dediğiniz gibi eleştirel bir kitap ,bunu görmek mümkün.
Karakterlerin olup bitene dur dediği bir an var.Dışarı çıkmayı göze aldıkları.O an geldiğinde önlerinde aslında hiçbir engelin kalmadığını fark etmişlerdi.Kendimce dediğim yaşama isteğinin tüm bu olup biteni kabul edecek , boyun eğecek ve direnmeyecek kadar zavallıca olmaması gerektiği.
Pornografik unsurların varlığı,uzun uzadıya detayları nedeniyle ,ki yazar kalemini fazlaca eylemiş buralarda, satırları atlamak yetmedi,hadiseyi sonlandırmayı ertelemiş, benden kitap tavsiyesi isteyen sevdiklerime bu kitabı önermiyorum ben.Hikayenin devamı olan Görmek kitabını da ,benzer bir durumla karşılaşma ihtimali yüzünden edinmedim.Önyargı diyebilirsiniz , yazarın kitaplarına mesafeliyim.
Güzel yorumunuz için teşekkürler. Şahsen bende yazarın ilk kitabı olarak körlük ile başladım ve bayıldım. 🙂 Başka kitaplarınıda almayı düşünüyorum ama arka arkaya okumak iyi olmaz diye düşünüyorum. Gerçi şuan görmek devam kitabını okuyorum.