BM Güvenlik Konseyi Kargu-2 Raporu ‘n da ”Ölümcül otonom silah sistemleri, operatör ve mühimmat arasında veri bağlantısı gerektirmeden hedeflere saldırmak üzere programlandı: aslında gerçek bir “ateşle, unut ve bul” yeteneği.” açıklaması ile Almanya ve Yunanistan ‘da ayrıca Türkiye ‘de sosyal ağlarda gündem oldu.
Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 8 Mart 2021 tarihli raporunda Kargu-2 ‘nin neleri hedef aldığını da belirtti; ”Hafter tarafından kullanılan ağır toplar, lojistik konvoyları ve geri çekilen Hafter kuvvetleri.”
Bu raporun önemi ilk kez resmi bir raporda yapay zeka ile donatılmış dronun başarılı bir şekilde kullanılması olmuştur. İnanın bu sistem için milyonlarca dolar reklam bütçesi ayırsanız bile bu kadar iyi tanıtımını yapamazsınız. Örneğin Ulusal Terörizm ve Terörizme Müdahaleler Konsorsiyumunda araştırma üyesi olan Zachary Kallenborn; ”Kargu-2 belki de küresel olarak daha önemli bir şeyi ifade ediyor. Yapay zekaya dayalı insanlarla savaşmak ve onları öldürmek için kullanılan otonom silahlarda yeni bir bölüm. Eğer herhangi biri otonom bir saldırıda öldürüldüyse, bu muhtemelen öldürmek için kullanılan yapay zeka tabanlı otonom silahların bilinen ilk tarihi vakasını temsil eder.” Kaynak.
Başka bir örnek Dünyaca ünlü ekonomist Noah Smith ”The future of war is bizarre and terrifying” başlıklı yazısında Bayraktar TB2 ‘den bahsetmektedir. Kaynak
BM ‘lerin yayınlamış olduğu bu raporda sadece Kargu-2 ‘den bahsedilmiyor. Aynı şekilde Bayraktar TB2 ve TAI Anka S insansız hava araçlarından, Fırtına T-155 obüsünden, T-122 Sakarya Roketatarından ve Koral Elektronik Harp Sisteminden de detaylı bir şekilde bahsediliyor. Kısacası bu rapor Türkiye ‘nin yüksek teknolojik ürünlerinin resmi geçidi gibi olmuş.
BM Güvenlik Konseyi Kargu-2 Raporu ‘nu okumak isteyenler madde 60-61-62-63-64-65 ‘e bakabilirler: https://undocs.org/S/2021/229
Sonuç olarak bu rapor ülkemizin gurur kaynağı olabilir ama insani yardım kuruluşları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve birçok AI uzmanı ölümcül otonom silahların küresel olarak yasaklanması çağrısında bulunuyorlar. Eğer bu kuruluşlar durmamızı söylüyorsa kesinlikle doğru yoldayız ve bu yolda ilerlemeliyiz.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?